2023 yılı Türkiye için pek çok alanda zorlu bir sınavı beraberinde getirirken, toplumun en savunmasız bireyleri olan çocuklar için endişe verici gelişmeler yaşandı. İstatistikler, yalnızca bir yılda 612 bin 651 çocuğun suça sürüklendiğini ortaya koyuyor. Bu durum, toplumun geleceği adına büyük bir tehlike oluştururken, çeteler ve uyuşturucu ticaretinin çocukları nasıl etkilediğini gözler önüne seriyor.
674 bin gibi göz önünde bulundurulması gereken bir istatistik, gençlerin ve çocukların uyuşturucu kullanımına ne denli eğilimli olduğuna işaret ediyor. Uyuşturucu madde kullanımı, yalnızca fiziksel sağlıklarını değil, aynı zamanda ruhsal durumlarını da olumsuz etkiliyor. Çoğu zaman bu tür maddeler, bir şekilde erişim sağlanan veya sosyal çevrelerde bulunan kötü niyetli bireyler aracılığı ile çocukların hayatlarına girmektedir. Bu durum, ailelerin içindeki dinamikleri de bozarak, aile bağlarının zayıflamasına neden oluyor. Çocukların ergenlik döneminde kimlik arayışında olması, onları suça itilmesinin bir başka nedeni olarak gösteriliyor. Özellikle büyük şehirlerde çoğunlukla marjinalliğin ve aşırı özgürlüğün doğurmuş olduğu kayıtsız bir yaşam tarzıyla birleştiğinde, kötü alışkanlıklar edinmek daha kolay hale geliyor.
Bu noktada, hem ailelerin hem de devletin üzerine düşen sorumluluklar büyük. Aileler, çocuklarına karşı daha dikkatli olmalı ve onların sosyal çevrelerini yakından takip etmelidir. Eğitim, aile içindeki iletişim ve çocukların duygusal gereksinimlerini anlama, suça yönelmelerini engelleyebilecek temel unsurlardandır. Bunun yanı sıra, devletin ortaya koyduğu yasalar ve politikalar da büyük önem taşıyor. Suçları önlemek için acil eylem planları ve rehabilitasyon programları gerekmektedir. Ayrıca, toplumda uyuşturucuya karşı farkındalık oluşturmak, eğitim kurumlarında bu konu üzerinde eğitici çalışmalar yapmak, gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durmalarını sağlamak için kritik öneme sahiptir.
Sonuç olarak, 612 bin 651 çocuğun suça sürüklenmesi, sadece bir sayı değil, aynı zamanda büyük bir insanlık dramıdır. Bu sorun, herkesi etkileyen bir sorun olarak karşımıza çıkıyor ve çözüm sürecinde toplumun her kesiminin üzerine düşen sorumlulukları alması gerekiyor. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı korumak, onları suça sürüklenmekten alıkoymak için el birliğiyle çalışmak kaçınılmaz bir zorunluluktur.