Dolar/TL, son dönemde hızla yükselerek 35 TL'nin üzerine çıkarak önemli bir psikolojik eşiği geçti. Bu gelişme, döviz piyasalarında belirsizlikleri artırırken, ekonomistler ve yatırımcılar dikkatle gelişmeleri takip ediyor. 2024 yılı başından itibaren döviz kuru üzerindeki baskı giderek artarken, Türkiye ekonomisinde yaşanan enflasyonist baskılar ve siyasi belirsizlikler, kurun yükselmesinde etkili olduğu düşünülüyor.
Doların yükselmesi, özellikle ithalatçı firmalar ve döviz borcu bulunan şirketler için maliyet artışlarına yol açarken, aynı zamanda enflasyon oranlarını daha da yükseltebilir. Bu durum, halkın alım gücünü etkileyerek, yaşam maliyetlerini artırabilir. Uzmanlar, döviz kurundaki bu yükselişin, Türkiye'nin dış borç yükü ve cari açık üzerindeki olumsuz etkilerinin de artabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor.
Ekonomik gözlemler, Türk Lirası'nın değer kaybının, yerli üretimi ve istihdamı da tehdit edebileceğini gösteriyor. Ancak, Merkez Bankası'nın faiz politikaları ve müdahaleleri, döviz kurunun seyrinde belirleyici olmaya devam ediyor. Piyasada oluşan bu belirsizlik, Türk Lirası'nın değer kaybını hızlandıran bir diğer faktör olarak öne çıkıyor.
Öte yandan, döviz kurlarındaki bu hızlı değişimlerin ekonomik büyümeyi nasıl etkileyeceği de yatırımcılar ve ekonomistler tarafından yakından izleniyor. Çeşitli anketlerde, halkın ve iş dünyasının ekonomik beklentileri, döviz kuru gelişmelerine bağlı olarak şekilleniyor. Bu bağlamda, gözler anket sonuçlarında. Anketlerde, halkın döviz kuru konusundaki görüşleri ve ekonomik beklentileri, gelecekteki ekonomik stratejilerin belirlenmesinde önemli rol oynayacak.