Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stoklarının bulunduğu yerler hakkında bilgi sahibi olmadığını açıkladı. Bu durum, dünya genelinde nükleer silahların yayılmasını engelleme çabalarını tehdit eden ciddi bir gelişme olarak yorumlanıyor. İran, yıllardır nükleer programını sürdürmekte ve bu konuda çeşitli uluslararası anlaşmalara taraf olmuştur. Ancak, UAEA’nın yaptığı bu açıklama, İran'ın nükleer şeffaflığı konusunda ciddi endişelere yol açıyor.
UAEA, Cenevre'de düzenlediği bir basın toplantısında, İran’a yönelik denetim ve izleme faaliyetlerinin zayıfladığını ifade etti. Ajansın yöneticisi Rafael Grossi, İran’ın zenginleştirilmiş uranyum üretimi hakkında güncel bilgilerin eksik olduğunu ve bu durumun bölgedeki güvenlik dinamiklerini olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Grossi, “İran’ın nükleer programı hakkında yeterli bilgiye ulaşamamak, şeffaflık ve güvenlik açısından ciddi bir tehdit oluşturuyor.” dedi. Bu açıklama, İran'ın nükleer silah edinme kapasitesinin artabileceğini düşünen ülkeler için alarm zillerini çalıyor.
İran, 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşma kapsamında, zenginleştirilmiş uranyum miktarını belirli bir seviyede tutmayı taahhüt etmişti. Ancak, ABD'nin 2018'de anlaşmadan çekilmesinin ardından İran, zamanla anlaşmanın şartlarını ihlal etmeye başladı. Son günlerde gelen bu açıklama, Batılı ülkelerin İran'a karşı yeni yaptırımlar getirme olasılığını gündeme getiriyor. Özellikle Avrupa ülkelerinin, nükleer silahların yayılmasını engelleme çabaları doğrultusunda, İran ile ilgili daha sıkı bir denetim politikası geliştirmesi bekleniyor.
UAEA’nın bu krizi çözme konusunda bağımsız bir yaklaşım sergilemesi, uluslararası toplum açısından büyük bir önem taşıyor. Uzmanlar, İran’ın nükleer programının geleceği ve buna bağlı olarak bölgedeki diğer ülkelerle olan ilişkilerinin nasıl gelişeceği konusunun, dünya genelindeki güvenlik durumunu doğrudan etkileyeceğini vurguluyor. Zira İran, yalnızca Ortadoğu’da değil, küresel ölçekte de jeopolitik dengelere etki eden bir aktör konumunda bulunuyor.
Sonuç olarak, UAEA’nın yaptığı bu açıklama, İran’ın nükleer faaliyetlerine dair belirsizliklerin arttığını gözler önüne seriyor. Hem bölgedeki ülkeler hem de uluslararası topluluk, İran’ın zenginleştirilmiş uranyum stoklarını takip etmeye ve bu konuda şeffaflık sağlamaya yönelik adımlar atmalıdır. Aksi takdirde, nükleer silahların yayılması riskinin artması, tüm dünya için büyük bir tehlike oluşturacaktır.