İskenderun, Türkiye'nin güneyinde, Akdeniz'in incisi olarak bilinen bir şehir. Bu şehrin sokaklarında gezerken, gözlerinize çarpacak klasik dükkanlardan biri, Türkiye'nin en ilginç mesleklerinden birine ev sahipliği yapıyor. "Çakmak doktoru" olarak anılan usta, tam 40 yıldır 2 metrekarelik dükkânında insanların çakmaklarını tamir ediyor. Peki, bu küçük iş yerinin ardında ne gibi hikayeler ve anılar yatıyor? İskenderun'un simgelerinden biri haline gelen bu usta, sıradışı mesleğiyle hem yerel hem de ulusal düzeyde dikkat çekiyor.
İskenderun, tarihi ve kültürel dokusuyla her zaman turistlerin ilgisini çekmiştir. Ancak bu şehirde sıradan bir dükkanda karşılaşacağınız bir dükkan var ki, burası yerel halk için çok özel bir anlam taşıyor. "Çakmak doktoru" olarak bilinen ustamız, genç yaşta bu mesleğe adım atmış ve zamanla çakmak tamirinin yanı sıra çeşitli anılar biriktirmiş. 2 metrekarelik alanında yıllara meydan okuyan bu ustanın dükkanına adım atan ziyaretçiler, geçmişin nostaljisini hissediyor. Çakmaklar, her biri kendi hikayesini anlatan birer zaman yolcusu gibi ustanın elinde yeniden hayat buluyor.
Burası sadece bir çakmak tamir atölyesi değil; aynı zamanda insanların hikayelerini paylaştığı, dertlerini dinleyip güldüğü bir sosyal alan. Usta, her gün gelen müşterilerine sadece tamir değil, aynı zamanda dostluk sunuyor. “Çakmakları tamir ederken, insanların hayatlarına dokunuyorum” diyor. Her çakmak, o anki hayatın bir kesiti gibidir; kimi evlilik teklifinin sembolü, kimi ise bir hatıra olarak kalıyor. Usta, çakmakları vaaz verir gibi özenle tamir ediyor ve onlara yeni bir hayat kazandırıyor.
Çakmak tamiri Türkiye'de pek bilinmeyen bir meslek dalı haline gelmeye başladı. Bu işin unutulmaya yüz tutmuş olduğunu belirten usta, "Yeni nesil gençler, bu işin ne kadar değerli olduğunu bilmiyor. Lakin, birkaç dakika karşısında oturduklarında ve çakmaklarının hayat bulduğuna şahit olduklarında, mesleğime hayran kalıyorlar" diyor. Bu geleneksel meslek, sadece bir iş değil, aynı zamanda bir tutku olarak ustanın hayatında yer alıyor.
Usta, yıllar geçtikçe edindiği deneyim ve birikimle gençlere de ilham veriyor. “Umarım işimi devredip bu mesleği sürdürecek birini bulabilirim. Çünkü her çakmak, her onarımdan sonra tarif edilemez bir memnuniyeti getiriyor” şeklinde duygularını ifade ediyor. Gerçekten de, yıllar boyunca pek çok insanın kalbinde yer edinen bu usta, sadece bir iş yapmıyor; aynı zamanda bir miras bırakıyor.
İskenderun'un bu öz karakterinin yanı sıra, sosyal medyada ve haber sitelerinde de "Çakmak doktoru" olarak bilinen bu ustanın hikayesi merak uyandırmaya devam ediyor. Gelen ziyaretçiler, bu şahsiyeti görmek için dükkânı ziyaret ederken, sosyal medya paylaşımları ile de genç nesile ulaşmaya çalışıyor. İnsanların hayat hikayeleri, hatıraları ve duygusal bağları ile bu dükkânın kapıları, her geçen gün daha çok kişinin ilgisini çekmeye devam ediyor. Böylece, hem yerel hem de ulusal basında bu "çakmak doktoru"na dair haberler ve hikayeler sıklıkla yer alıyor.
İskenderun’daki bu ufak dükkân, sadece çakmakları onarıp hayatlarına dokunmakla kalmıyor, aynı zamanda büyük bir mirası da geleceğe taşıyor. "Çakmak doktoru", 40 yıllık tecrübesi ve samimiyeti ile sadece bir meslek sahibi değil, aynı zamanda insanların kalbinde açılan kapılara birer anahtar taşıyor. Bu hikaye, bize unutulmaması gereken bir gerçeği hatırlatıyor: Küçük iş yerleri, bazen büyük hikayelerin ve bağların kurulduğu yerlerdir. Ve bu tür ustalar, toplumumuzun belleğini yaşatan önemli ve değerli bireylerdir.