Karadeniz’in ekonomisi için önemli bir yere sahip olan hamsi balığı, son dönemlerde yaşadığı göç ile balıkçıları zor durumda bıraktı. Geçtiğimiz yıllarda Karadeniz’de en çok avlanan türlerden biri olan ve hem yerel hem de uluslararası piyasalarda büyük talep gören hamsi, bu yıl Gürcistan açıklarına göç ederek bölgede avını zorlaştırdı. Peki, bu göçün sebepleri neler? Hamsinin bu göçünün ekonomiye ve yerel balıkçılığa olan etkileri nelerdir? İşte detaylar...
Hamsi, özellikle kış aylarında Karadeniz’in kıyı şeridinde yüksek miktarlarda avlanmakta ve yerel halkın beslenmesine büyük katkı sağlamaktadır. Ancak son aylarda Karadeniz'de hamsi avında yaşanan azalma, hamsilerin Gürcistan sularına yönelmesiyle doğrudan ilişkilidir. Bunun başlıca sebepleri arasında iklim değişikliği, deniz suyunun sıcaklık değişimleri ve aşırı avlanma yer almaktadır. Hamsi, soğuk su balığı olarak bilinir, bu nedenle sıcaklık değişimleri onun göçünü tetikleyebilir.
Son yıllarda artan deniz trafiği, kirlilik ve balık avlama yöntemlerindeki değişiklikler, hamsilerin besin zinciri üzerindeki dengesizlikleri artırmıştır. Özellikle sonbahar aylarında su sıcaklıklarının artması, hamsilerin daha serin sulara yönelmesine neden olmakta ve bu da Karadeniz'den göç etmelerine yol açmaktadır. Ekosistem dengesinin bozulması, hamsi popülasyonunu da sarsabilir; bu nedenle önümüzdeki yıllarda da benzer göçlerin yaşanması beklenebilir.
Karayel Balıkçılar Derneği Başkanı Ahmet Yılmaz, “Son dönemlerde hamsi avında ciddi bir düşüş yaşıyoruz. Geçmişte bir günde birkaç ton hamsi toplayabiliyorken, şimdi aynı zamanda iki-üç yüz kiloyu zar zor ulaşabiliyoruz” diyerek durumu özetliyor. Hamsi avındaki bu olumsuz gelişmeler, sadece balıkçıları değil, aynı zamanda hamsi işleyen fabrikaları ve yerel ekonomiyi de olumsuz yönde etkiliyor. Balıkçıların gelirlerinde yaşanan düşüş, geçim kaynaklarını sürdürebilmek için yeni arayışlar içerisine girmelerine yol açmıştır.
Birçok balıkçı, hamsi yerine diğer deniz ürünlerine yönelmeye başladı. Durum böyleyken, yetkililerin de hamsi popülasyonunu korumak için çeşitli tedbirler alması gerekmektedir. Aşırı avlanmanın önüne geçmek amacıyla av yasağı ve kotaların uygulanması, hamsi göçünü durdurmak adına önemli bir adım olacaktır. Ayrıca, balıkçılara alternatif geçim kaynakları sağlamak, sürdürülebilir balıkçılığı teşvik edebilir.
Hamsilerin göçü, sadece yerel ekonomi için değil, aynı zamanda Türk mutfağı için de hayati bir önem taşıyor. Hamsi, özellikle Türkiye'deki balık sofralarının vazgeçilmezlerinden biridir. Bu nedenle, hamsi avındaki azalma, sosyo-kültürel bir kayıptır. Balıkçılık endüstrisinin korunması ve halka hamsi tüketiminin sürdürülebilir bir şekilde devam ettirilmesi için, herkesin üzerine düşen görevler bulunmaktadır.
Sonuç olarak, Karadeniz’de hamsi avındaki azalma ve hamsilerin Gürcistan’a göç etmesi, ekosistem parçalanmasının ve deniz yaşamının tehdit altında olduğunun bir göstergesidir. Bu durumun devam etmemesi adına çevresel bilinçlenmenin artırılması ve deniz kaynaklarının korunması adına adımlar atılması, hamsi gibi önemli bir deniz ürününün gelecek nesillere aktarılmasına yardımcı olacaktır. Bu sürecin hızlanması ve hamsi kaynağının korunması, hem yerel balıkçılığın hem de Türk mutfağının geleceği için elzemdir.